Bulut bilişim dünyası, yazılım geliştiriciler için artık bir ekstra değil, tam anlamıyla bir gereklilik haline geldi. Özellikle modern uygulama mimarilerinde çalışan bir backend geliştirici olarak, kodun ötesini görebilmek; yani bir uygulamanın nasıl ölçeklendiğini, nasıl güvenli hale getirildiğini ve farklı AWS servisleriyle nasıl entegre edildiğini anlayabilmek artık kaçınılmaz.

Tam da bu nedenle, uzun zamandır hedeflerim arasında olan AWS Certified Solutions Architect - Associate (SAA-C03) sertifikasını alarak bu alandaki bilgi birikimimi derinleştirmek ve kariyerime değer katmak istedim.

Bu yazımda, bu sürece nasıl hazırlandığımı, hangi kaynaklardan yararlandığımı, uyguladığım çalışma stratejilerini ve sınav deneyimimi tüm detaylarıyla anlatacağım. Ayrıca bu sertifikayı almak isteyenler için bazı samimi önerilerimi de paylaşacağım.

Neden AWS Certified Solutions Architect - Associate?

Günümüzde uygulamalar sadece yazılımdan ibaret değil; onları ayakta tutan güçlü bir bulut altyapısı var. AWS, bu alanda lider konumda olan bir platform ve geliştiricilerin mutlaka en azından temel düzeyde hakim olması gereken servisleri barındırıyor.

Ben de yazılım geliştirici olarak kodladığım sistemlerin altyapıda nasıl çalıştığını daha iyi anlamak, sistem mimarisine dair daha sağlam bir bakış açısı kazanmak ve teknik karar alma süreçlerinde söz sahibi olabilmek için bu sertifikayı almaya karar verdim.

Ayrıca, kariyer hedeflerim arasında bulut mimarisi konusunda uzmanlaşmak da yer alıyor. Bu sertifika, bu yolculukta atılmış önemli bir ilk adım oldu.

Kullandığım Kaynaklar: Stephane Maarek’in Eğitimi ve Denemeler

Hazırlık sürecine başlamadan önce piyasadaki en güncel ve kapsamlı kaynakları araştırdım. Araştırmalarım sonucunda birçok kişinin övgüyle bahsettiği Stephane Maarek’in Udemy üzerindeki AWS Certified Solutions Architect - Associate eğitimi ile yola koyuldum.

Eğitim oldukça sistematik ilerliyor. Konular sade, anlaşılır ve örneklerle desteklenmiş bir şekilde sunuluyor. AWS Console üzerinde yapılan uygulamalı anlatımlar, teorik bilgilerin pratikte nasıl karşılık bulduğunu anlamam açısından son derece faydalı oldu.

Eğitimi tamamladıktan sonra, yine Stephane Maarek’in hazırladığı deneme sınavlarına yöneldim. Burada ilginç bir gözlemim oldu: Bu deneme sınavları, gerçek sınava göre çok daha zorlayıcı. İlk başlarda moral bozucu olsa da, aslında bu durumun lehime çalıştığını sınav günü fark ettim. Örneğin bu denemelerde 65–70 civarında skorlar alıyordum ama gerçek sınavda çok daha rahat bir şekilde, %80–85 arası bir başarı elde ettim. Yani “Train hard, fight easy” taktiği gerçekten işe yarıyor.

Çalışma Stratejim: Planlı, Not Alarak ve Tekrar Ederek

Hazırlık sürecinde en çok dikkat ettiğim konu disiplinli ve sürdürülebilir bir çalışma planı oluşturmaktı. Her güne 1 saatlik bir çalışma koymak, hafta sonlarında ise bu süreyi 2–3 saate çıkarmak gibi bir tempo oluşturdum. Bu sayede hem iş yoğunluğumu aksatmadım hem de düzenli ilerleyebildim.

Konuları haftalık olarak böldüm. Örneğin:

Hafta: IAM, EC2
Hafta: S3, RDS, DynamoDB
Hafta: VPC, ELB, Auto Scaling vs.

Her konunun ardından AWS Console’da ilgili servisi birebir deneyimleyerek öğrendiklerimi pekiştirmeye çalıştım.

Ayrıca yaptığım her yanlış soruyu tek tek analiz ettim. Bunları bir dijital not defterine yazdım ve haftalık tekrarlarımı bu notlar üzerinden yaptım. Sadece doğru cevabı öğrenmek değil, neden yanlış düşündüğümü anlamak bu süreçte bana en çok katkıyı sağlayan şey oldu.

Sınav Günü ve Deneyimim

Sınav günü geldiğinde, sınava girmeden önce son bir tekrar yaptım ve önceki notlarımı gözden geçirdim. Sınav genel olarak eğitimde anlatılan konularla örtüşüyordu. Sorular ağırlıklı olarak senaryo bazlıydı, yani sadece tanım bilmek yetmiyor; servisin hangi durumda, hangi mimari tercihte kullanılacağını bilmeniz gerekiyor.

En çok çıkan konular arasında:

IAM roller, policy yapıları
S3 lifecycle policies, erişim kontrolleri
VPC mimarisi ve subnet yapılandırmaları
RDS yedeklilik ve veri kurtarma stratejileri
EC2 instance türleri ve kullanım senaryoları

vardı. Hazırlık sürecinde bu konulara özel olarak zaman ayırmakta fayda var.

Bu Sertifika Bana Ne Kazandırdı?

Öncelikle teknik bakış açımı ciddi anlamda geliştirdi. Artık bir mikro servisi yazarken sadece “çalışıyor mu?” sorusunu değil, “bu servis hangi altyapı katmanları üzerinde çalışıyor, nasıl ölçeklenir, nasıl daha az maliyetle daha verimli hale getirilebilir?” sorularını da soruyorum.

Ayrıca, bu sertifikanın özgeçmişime güçlü bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Önümüzdeki teknik mülakatlarda AWS konusundaki yetkinliğimin daha fazla dikkat çekeceğini ve bu sayede farklı kariyer fırsatlarının karşıma çıkacağını düşünüyorum.

Tavsiyelerim: Yeni Başlayacaklara Notlar

Eğer bu sertifikaya hazırlanmayı düşünüyorsanız, size bazı önerilerim var:

Mutlaka bir plan yapın. Rastgele çalışmak yerine haftalık hedeflerle ilerleyin.
Sadece video izlemekle yetinmeyin. AWS Console’da öğrendiklerinizi mutlaka deneyin.
Deneme sınavlarına çok önem verin. Ve bu sınavlardaki yanlışları analiz etmeye zaman ayırın.
VPC, IAM, S3 gibi temel servisleri çok iyi öğrenin. Bu konular sınavda sıkça karşınıza çıkacak.
Sabırlı olun. İlk başta her şey karmaşık gelebilir ama zamanla yerine oturuyor.

Son Söz: Sertifikadan Fazlası

Bu yolculuk bana sadece bir sertifika değil, AWS’nin arkasındaki mimari düşünce yapısını kazandırdı. Eğer siz de kariyerinizde bir adım öne çıkmak, bulut dünyasında daha sağlam bir temele sahip olmak istiyorsanız, bu sertifikayı gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

Unutmayın, bu sadece bir belge değil; bilgiye yapılan bir yatırım.